4- DEVE VE KOYUNLARIN
ZEKATI
حدثنا زياد
بن أيوب
البغدادي
وإبراهيم بن
عبد الله
الهروي ومحمد
بن كامل
المروزي
المعنى واحد
قالوا حدثنا
بن العوام عن
سفيان بن حسين
عن الزهري عن
سالم عن أبيه
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم كتب كتاب
الصدقة فلم
يخرجه إلى
عماله حتى قبض
فقرنه بسيفه
فلما قبض عمل
به أبو بكر
حتى قبض وعمر
حتى قبض وكان
فيه في خمس من
الإبل شاة وفي
عشر شاتان وفي
خمس عشر ثلاث شياه
وفي عشرين
أربع شياه وفي
خمس وعشرين
بنت مخاض إلى
خمس وثلاثين
فإذا زادت
ففيها ابنة
لبون إلى خمس
وأربعين فإذا
زادت ففيها حقة
إلي ستين فإذا
زادت فجذعة
إلى خمس
وسبعين فإذا
زادت ففيها
ابنتا لبون
إلى تسعين
فإذا زادت
ففيها حقتان
إلى عشرين
ومائة فإذا
زادت على
عشرين ومائة
ففي كل خمسين
حقة وفي كل
أربعين ابنة
لبون وفي
الشاء في كل
أربعين شاة
شاة إلى عشرين
ومائة فإذا
زادت فشاتان
إلى مائتين
فإذا زادت
فثلاث شياه
إلى ثلاث مائة
شاة فإذا زادت
على ثلاث مائة
شاة ففي كل
مائة شاة شاة
ثم ليس فيها
شيء حتى تبلغ
أربعمائة ولا
يجمع بين
متفرق ولا
يفرق بين
مجتمع مخافة
الصدقة وما
كان من خليطين
فإنهما
يتراجعان بالسوية
ولا يؤخذ في
الصدقة هرمة
ولا ذات عيب
وقال الزهري
إذا جاء
المصدق قسم
الشاء أثلاثا
ثلث خيار وثلث
أوساط وثلث
شرار وأخذ
المصدق من
الوسط ولم
يذكر الزهري
البقر وفي
الباب عن أبي
بكر الصديق
وبهز بن حكيم
عن أبيه عن
جده وأبي ذر
وأنس قال أبو
عيسى حديث بن
عمر حديث حسن
والعمل على
هذا الحديث
عند عامة الفقهاء
وقد روى يونس
بن يزيد وغير
واحد عن الزهري
عن سالم بهذا
الحديث ولم
يرفعوه وإنما
رفعه سفيان بن
حسين
Sâlim (r.a.)’in
babasından rivâyete göre,
Rasûlullah (s.a.v.)
zekatlarla alakalı bir mektup yazdı kılıcına bağladığı bu mektubu yetkili
kimselere ulaştıramadan vefat etti. Rasûlullah (s.a.v.) vefat edince Ebû Bekir
vefatına kadar o mektubu uyguladı. Ömer’de halifeliği süresince onları
uyguladı. O mektupta şu hükümler vardı.
“Beş devede bir koyun,
on devede iki koyun, on beş devede üç koyun yirmi devede dört koyun, yirmi beş
deveden otuz beş deveye kadar iki yaşına girmiş bir dişi deve yavrusu. Otuz
beşi geçince kırk beşe kadar üç yaşına girmiş bir dişi deve, kırk beşi geçince
altmışa kadar dört yaşına girmiş bir dişi deve altmışı geçince yetmiş beşe
kadar beş yaşına girmiş bir dişi deve yetmiş beşi geçerse doksana kadar üçer
yaşına girmiş iki dişi deve, doksanı geçerse yüz yirmiye kadar dörder yaşına
girmiş iki dişi deve, yüz yirmiyi geçerse her elli devede dört yaşına girmiş
bir dişi deve her kırkta iki yaşını bitirmiş bir dişi deve zekat olarak
verilir.
Koyunlarda her kırk
koyunda yüz yirmiye kadar birer koyun, yüz yirmiyi geçince iki yüze kadar iki
koyun, iki yüzü geçince üçyüze kadar üç koyun, üç yüzü geçince her yüz koyunda
bir koyun, üç yüzden dört yüze kadar bir zekat yoktur. Zekat artar ve eksilir
korkusundan dolayı toplu mallar ayrılmaz ayrı ayrı olanlar da bir araya
toplanmaz. Birbirine karıştırılmış sürülerden alınan zekat eşit durumda
paylaştırılır. Çok yaşlı ve güçsüz ve ayıplı hayvanlar zekat olarak alınmaz.”
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Zekat
Zührî, zekat memuru;
koyunları üçte bir iyi, üçte bir orta, üçte bir kötü olarak ayırmalı ve zekatı
orta kısımdan almalıdır diyor ve sığırlardan bahsetmiyor.
Tirmîzî: Bu konuda Ebû
Bekir, Behz b. Hakîm babasından ve dedesinden, Ebû Zerr ve Enes’den de hadis
rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: İbn Ömer
hadisi hasendir. Çoğunlukla fakihler bu hadise göre amel ederler. Yunus b.
Yezîd ve pek çok kimse bu hadisi Zührî ve Sâlim’den bu şekilde rivâyet ederek
merfu halde aktarmamışlardır. Sadece Sûfyân b. Husayn merfu olarak rivâyet
etmiştir.